S.S DAYANIŞMA GIDA TÜKETİM KOOPERATİFİ
Yaşam alanlarımız, havamız, suyumuz, gıdamız şirketlerin egemenliğine geçiyor. Sermayenin her şeyi metalaştırmaya çalıştığı bir dönemdeyiz. Kapitalizm, doğada ve iklimde yarattığı tahribatları bile sermayeye çevirme derdi içinde, bu nedenle “karbon pazarları” kuruyor. “Alternatif yok!” söylemiyle hegemonyasını güçlendirmeye çalışan kapitalizm, alternatif girişimleri de manipüle etmeye ve onları kendi düzeninin parçası kılmaya çalışıyor. Endüstriyel tarım sisteminin bir parçası olarak yoğun kimyasal kullanımını içeren tarımsal üretimin dışındaki tarımsal üretimi de “şirketlerin sertifika vermesi” koşulunu dayatarak bu üretimi de farklı tarz da denetim altına almaya çalışıyor. “Sertifikalı organik ürün” adıyla kendinin yarattığı tercihleri pazarlamaya çalışarak tüketicilere sözde alternatif tercihler sunuluyor. Kapitalizm sunduğu bu yeni “alternatifler” le de yeni sermaye birikiminin araçlarını yaratmış oluyor.
Tam da burada alternatif iktisadi, sosyal ve politik modellere ihtiyacımız var. Kapitalizmin ötesine işaret eden ve bugünden dayanışmacı bir yaşamı iktisadi ve sosyal bir sistem olarak örgütlemeye başlayan alternatiflere.
Kooperatif, üretici ile tüketici arasındaki bir ‘aracı kategori’ değil. Üretici ile tüketicinin doğrudan bağını geliştirecek, örgütlü bir tüketici topluluğu olarak şirket egemenliğinin boyunduruğu altına almaya çalıştığı doğal üretim ve küçük üreticiyi destekleyecek bir örgütlenme ağı.
Endüstriyel tarımsal üretim ve pazar koşullarında küçük üretici tasfiye oluyor. Tüketiciler ise sağlıklı gıdaya erişimden mahrum kalıyorlar. Kamu desteğinden yoksun bırakılmış küçük üreticiler, tarımın şirketleşmesine karşı ayakta kalma imkanlarını yavaş yavaş yitiriyorlar. Şirketlerin üretim ve pazar egemenliğinin baskısı altında üretim yapmaya çalışan köylülerin/çiftçilerin yerel tohum kullanabilme, doğal ürün yetiştirme imkanları da ortadan kalkıyor.
Kooperatif, küçük üreticinin ayakta kalabilmesine katkı sunacak aynı zamanda tüketicinin sağlıklı ve ucuz gıda ihtiyacını karşılayacak üretici-tüketici birliği olarak faaliyet sürdürecek. Kârı değil yaşamı... şirketlerin egemenliğini değil üreticinin bağımsızlığını... tüketicilerin sağlıklı ve ucuz gıdaya erişimini...aşırı su ve ilaç isteyen,bu nedenle de küresel iklim krizine neden olan şirket tohumlarını değil yerel ve ekolojik tohumu... gıda egemenliğini... doğal üretimi... savunmak, desteklemek ve geliştirmek için...
Şimdi kurucu fikrin kurucu eylemini hep birlikte örgütlemeye davet ediyoruz.